Orkun 28. Sayısıdan (Nisan 1951) alınmıştır.
Tabii Durumu:
Ağrı ilinin merkezini teşkil eden Karaköse kasabası Batıdan Eleşkirt, Doğudan Diyadin ve Doğubeyazit,
Güneyden
Tutak ve Patnos, Kuzeyden Tuzluca, Kağızman ve Kuzey batıdan ise Sarıkamış ile çevrili vasi bir ovadır.
Bütün mülhakat ise; Doğudan İran ve Rus toprakları devlet hududu, Kuzeyden Kars, Batıdan Erzurum, Batı güneyden Muş ve güneyde ise Van vilayeti hudutları ile çevrilidir.
Karaköse, İran-Trabzon transit şosesine güzergâhlık yapmakla birinci istasyon vazifesini de görür.
Murat, Körçay ve Taşlıçay ile Şeryan isimli şehri dört taraftan saran büyük sayılabilecek suları vardır.
1650 metre irtifada bulunan kasaba yazları çok sıcak kışları ise uzun ve 45 dereceyi sıfırın altında bulacak kadar da soğuk yapar.
Kasaba dört mahalleden mürekkeptir. 1950 nüfus sayısı 10.013 kişi iç ve 47521 kişi merkeze bağlı köyleri iledir.
İktisadi Durumu:
Kasabanın iktisadiyatı tarım ve hayvancılıkla kaimdir. Yaz aylarına münhasır olmak üzere her gün pazar kurulur. Bir tek T.C. Ziraat Bankası vardır.
Bayındırlık İşleri:
Kasaba imar planını bitirmiş ve 1951 yılında yapacağı istimlaka bugünden başlanmıştır. Yine imar planı ile beraber tatbikata geçilen ve 1951 yılında bitirilmesi lazım gelen su ile işleyecek büyük çapta bir elektrik fabrikası tamamlanmaktadır. Elektrik demir direkleri kasabaya dikilmiş ve hatları çekilmiştir. 943 yılında İranos köyünden beton üstlerle getirilen ve şehrin bir çok yerlerinde açık çeşme halinde akıttırılan iyi bir suyu vardır. Bu su 1951 yılında demir borular ve basınç ile kasabaya dağıtılacaktır.
Doğubeyazit:
1928 yılına kadar vilâyet merkezliğini yapmış olan bu tarihi kaza İran ve Rus hudutları arasında Ağrı Dağını eteğinde Trabzon-Tebriz transit yolunu güzergâhı ve istasyonudur. Denizden yüksekliği 1600 metre ve 5152 netre yüksekliğinde bulunan Ağrı Dağı'nın şimal rüzgarlarına set teşkil etmesi dolayısı ile Karaköse'ye nazaran kışları mülayimdir. Buna mukabil yazları da serindir. Kaza beş mahalleden ibaret olup 1950 nüfus sayımında kaza içi 3974 ve büyün mülhakatı ile beraber 20383 kişiden ibarettir. Kasaba dağlık olduğundan ziraatten ziyade hayvancılıkla meşgul olunur.
Halen kasaba eski Bayazit ve yeni Bayazit diye iki isim taşımaktadır. Eski Bayazit ve daha dağlık olan yerlerdirki burada tarihi eserler ve taşlar halen mevcuttur. Türklerin harman olduğu Ağrı ili mülhakatı büyün halkı ile beraber Hazar denizi güneyinden geçen göç kollarından oldukları tarihi vesika ve folklorlarınca kolaycacık anlaşılabilir. Çaldıran seferini yapan Yavuz meşhur sözünü burada söylemiştir. Malazgirde hareket eden Alpaslan burada konaklamıştır. Halen Aladağ silsilesinden Şah yolu diye anılan meşhur Şah yolu IV.cü Muradın ordusuna yol vermiş ve iki meşhur ordunun ayak izlerini taşımaktadır.IV.cü Murat ile İran seferine iştirak eden Abdi Paşa bu harpte bir kolunu kaybettiği için mukafaten Beyazit serhatlığı verilmişti. İşte meşhur Çolak Abdi paşa şimdi halen dimdik duran İshak paşa camii Abdi paşanın başlayıp bitiremediği ve Abdi paşanın yerine geçen oğulları Mahmut ve Mehmet zamanlarında devamla ishak paşa zamanında bitirlmiştir ki bu saray Selçuk tarz mimarisindendir. 300 yıllık bir tarihi vardır.
Abdigor suyu meşhur olup künklerle kasabaya eskidenberi getirilmektedir. Bundan 300 yıl önce bir lisesi ve medresesi bulunan bu kasabada eskiden beri ilim adamlarına büyük kıymet verilmekte imiş. Şeyh Hani hazretlerini sinesinden yetiştiren bu kaza türbesini de yine sinesinde yapmıştır. Şeyh Said-ül Kürdi dahi bu kaza medreselerinde yetişmiş ve halen hayattadır. Muşun bucağı Doğu Beyazide bağlıdır.
Diyadin:
Umumi Durumu :
Karaköse merkezine bağlı olan bu kaza Trabzon- İran transit yoluna 7 km'lik bir mesafe ile İpek gediğinden bağlıdır. Soğuk ve sıcak su kaplıcaları ile meşhur olan ve yazın bir çok misafirleri kaplıcalarına celbeden yalnız kötü bir fikirle ölü hale bırakılan bu kaza merkezi 2950 metre irtifada bulunup dağlık araziye malik olması dolaysıyla hayvancılık ve hayvanların ham mamullerinden keçecilik ve halıcılık yapmaktadırlar. Kasaba iki mahalleden ibarettir 1950'de yapılan nüfus sayımında kazanın içi 1940 mülhakatiyle 22511 nüfusa maliktir. Taşlıçay isimli bucak Diyadin'e bağlıdır.
Eleşkirt:
Umumi Durumu:
Trabzon İran transit güzergahı olan bu kazada 1800 metre yüksekliğinde bol ziraatı olan bir ovadır. Ekseri yerlisi Kafkas muhacilerinden müteşekkildir. 1950 nüfus sayımunda kazanın içi 2849 ve bütün müşhakati ile 23686 kişidir. Burada az miktarda arıcılık da vardır. Kasaba iki mahalleden ibarettir.
Patnos:
Umumi Durumu:
Murat nehri kenarında yer alan bu kazamızda yine yol bakımından ölü vaziyete konılmuş ve yol 10 kilometre doğusundan geçiğ Patnosa gitmektedir. 1500 metre yüksekliğinde bulunan bu kazada hayvancılık ve ziraati aynı derecede başarmaktadır. 1950 nüfus sayımında kazanın içi 1044 v e büyün mülhakati ile 16062'dir. Halkı Türk gçölerinin yurdunu terketmeyen kabilelerini teşkil eder.
Kısa bütün Mülhakatın Folkloru:
Bütün mülhakat tami ile birbirine benzemekle folklorunu kısa olarak beraber incelemek daha yerinde olur. Şimdi halen köylerimizde yaşayan kişilerin 3000 sene evvelki ve halen bugün Ortaasyalıların (Türkistan) yaşayış tarzlarının aynıdır. Yemeklerini pişirilmiş toprak kaplarda yerler. Bağdaş kurup otururlar. Hayvancı ve ziraatçilerdir. İyi ata binmesini bilirler. Cengaverdirler. Irk tarihinin Türk bahsinde geçirdiği her şeyi şahıslarında cem etmiş bulunan Ağrı halkı tek bir infirak göstermeyecek kadar ananelerine sadık kalmışlardır.
Mülhakatın ve hele merkezin ihtiyaçları:
İki ilk okulu ve bir de ortaokulu bulunan Karaköse bir liseyi mükemmelen besleyecek durumdadır. Çünkü bir zamanlar Beyazit'te Lise varken o liseyi her nedense kapatmış ve senelerce bir ilk okulla idare etmişler, yalnız üç seneden beridir ki açılan bir ortaokulu ve Erciş, Bulanık ve Muş ortaokullarının verecekleri talebelerle burada açılacak bir lise mükemmelen talebe bulabilir.
Senenin bir çok aylarının kış olması ve yollarının bozuk bulunması hele Tahir gediğinin amansız kapanışı burada motorlu vasıtaları kışın tamamı ile hareketsiz bırakmaktadır. Bunun için Horasan demir yolunun Karaköse'ye kadar uzanması iyi olacaktır.
Bir memleket hastahanesi bulunan Karaköse'nin hastane derdi belli başlı dertleri arasında yer alır. Çünkü kendisini idare edemeyecek durumda bulunan Özel idarenin elinde olan bu amme müessesesi şimdi çok acı durumda bulunmaktadır. Bu müessesinin muvazenci umumiyeye alınması her cihetten faydalı olacaktır.
-----------------------------------------------------------------------------
Kaynak: https://issuu.com/canerkara/docs/orkun_28._say__
Alperen İnce'ye teşekkür ederiz.
Tabii Durumu:
Ağrı ilinin merkezini teşkil eden Karaköse kasabası Batıdan Eleşkirt, Doğudan Diyadin ve Doğubeyazit,
Güneyden
Tutak ve Patnos, Kuzeyden Tuzluca, Kağızman ve Kuzey batıdan ise Sarıkamış ile çevrili vasi bir ovadır.
Bütün mülhakat ise; Doğudan İran ve Rus toprakları devlet hududu, Kuzeyden Kars, Batıdan Erzurum, Batı güneyden Muş ve güneyde ise Van vilayeti hudutları ile çevrilidir.
Karaköse, İran-Trabzon transit şosesine güzergâhlık yapmakla birinci istasyon vazifesini de görür.
Murat, Körçay ve Taşlıçay ile Şeryan isimli şehri dört taraftan saran büyük sayılabilecek suları vardır.
1650 metre irtifada bulunan kasaba yazları çok sıcak kışları ise uzun ve 45 dereceyi sıfırın altında bulacak kadar da soğuk yapar.
Kasaba dört mahalleden mürekkeptir. 1950 nüfus sayısı 10.013 kişi iç ve 47521 kişi merkeze bağlı köyleri iledir.
İktisadi Durumu:
Kasabanın iktisadiyatı tarım ve hayvancılıkla kaimdir. Yaz aylarına münhasır olmak üzere her gün pazar kurulur. Bir tek T.C. Ziraat Bankası vardır.
Bayındırlık İşleri:
Kasaba imar planını bitirmiş ve 1951 yılında yapacağı istimlaka bugünden başlanmıştır. Yine imar planı ile beraber tatbikata geçilen ve 1951 yılında bitirilmesi lazım gelen su ile işleyecek büyük çapta bir elektrik fabrikası tamamlanmaktadır. Elektrik demir direkleri kasabaya dikilmiş ve hatları çekilmiştir. 943 yılında İranos köyünden beton üstlerle getirilen ve şehrin bir çok yerlerinde açık çeşme halinde akıttırılan iyi bir suyu vardır. Bu su 1951 yılında demir borular ve basınç ile kasabaya dağıtılacaktır.
Doğubeyazit:
1928 yılına kadar vilâyet merkezliğini yapmış olan bu tarihi kaza İran ve Rus hudutları arasında Ağrı Dağını eteğinde Trabzon-Tebriz transit yolunu güzergâhı ve istasyonudur. Denizden yüksekliği 1600 metre ve 5152 netre yüksekliğinde bulunan Ağrı Dağı'nın şimal rüzgarlarına set teşkil etmesi dolayısı ile Karaköse'ye nazaran kışları mülayimdir. Buna mukabil yazları da serindir. Kaza beş mahalleden ibaret olup 1950 nüfus sayımında kaza içi 3974 ve büyün mülhakatı ile beraber 20383 kişiden ibarettir. Kasaba dağlık olduğundan ziraatten ziyade hayvancılıkla meşgul olunur.
Halen kasaba eski Bayazit ve yeni Bayazit diye iki isim taşımaktadır. Eski Bayazit ve daha dağlık olan yerlerdirki burada tarihi eserler ve taşlar halen mevcuttur. Türklerin harman olduğu Ağrı ili mülhakatı büyün halkı ile beraber Hazar denizi güneyinden geçen göç kollarından oldukları tarihi vesika ve folklorlarınca kolaycacık anlaşılabilir. Çaldıran seferini yapan Yavuz meşhur sözünü burada söylemiştir. Malazgirde hareket eden Alpaslan burada konaklamıştır. Halen Aladağ silsilesinden Şah yolu diye anılan meşhur Şah yolu IV.cü Muradın ordusuna yol vermiş ve iki meşhur ordunun ayak izlerini taşımaktadır.IV.cü Murat ile İran seferine iştirak eden Abdi Paşa bu harpte bir kolunu kaybettiği için mukafaten Beyazit serhatlığı verilmişti. İşte meşhur Çolak Abdi paşa şimdi halen dimdik duran İshak paşa camii Abdi paşanın başlayıp bitiremediği ve Abdi paşanın yerine geçen oğulları Mahmut ve Mehmet zamanlarında devamla ishak paşa zamanında bitirlmiştir ki bu saray Selçuk tarz mimarisindendir. 300 yıllık bir tarihi vardır.
Abdigor suyu meşhur olup künklerle kasabaya eskidenberi getirilmektedir. Bundan 300 yıl önce bir lisesi ve medresesi bulunan bu kasabada eskiden beri ilim adamlarına büyük kıymet verilmekte imiş. Şeyh Hani hazretlerini sinesinden yetiştiren bu kaza türbesini de yine sinesinde yapmıştır. Şeyh Said-ül Kürdi dahi bu kaza medreselerinde yetişmiş ve halen hayattadır. Muşun bucağı Doğu Beyazide bağlıdır.
Diyadin:
Umumi Durumu :
Karaköse merkezine bağlı olan bu kaza Trabzon- İran transit yoluna 7 km'lik bir mesafe ile İpek gediğinden bağlıdır. Soğuk ve sıcak su kaplıcaları ile meşhur olan ve yazın bir çok misafirleri kaplıcalarına celbeden yalnız kötü bir fikirle ölü hale bırakılan bu kaza merkezi 2950 metre irtifada bulunup dağlık araziye malik olması dolaysıyla hayvancılık ve hayvanların ham mamullerinden keçecilik ve halıcılık yapmaktadırlar. Kasaba iki mahalleden ibarettir 1950'de yapılan nüfus sayımında kazanın içi 1940 mülhakatiyle 22511 nüfusa maliktir. Taşlıçay isimli bucak Diyadin'e bağlıdır.
Eleşkirt:
Umumi Durumu:
Trabzon İran transit güzergahı olan bu kazada 1800 metre yüksekliğinde bol ziraatı olan bir ovadır. Ekseri yerlisi Kafkas muhacilerinden müteşekkildir. 1950 nüfus sayımunda kazanın içi 2849 ve bütün müşhakati ile 23686 kişidir. Burada az miktarda arıcılık da vardır. Kasaba iki mahalleden ibarettir.
Patnos:
Umumi Durumu:
Murat nehri kenarında yer alan bu kazamızda yine yol bakımından ölü vaziyete konılmuş ve yol 10 kilometre doğusundan geçiğ Patnosa gitmektedir. 1500 metre yüksekliğinde bulunan bu kazada hayvancılık ve ziraati aynı derecede başarmaktadır. 1950 nüfus sayımında kazanın içi 1044 v e büyün mülhakati ile 16062'dir. Halkı Türk gçölerinin yurdunu terketmeyen kabilelerini teşkil eder.
Kısa bütün Mülhakatın Folkloru:
Bütün mülhakat tami ile birbirine benzemekle folklorunu kısa olarak beraber incelemek daha yerinde olur. Şimdi halen köylerimizde yaşayan kişilerin 3000 sene evvelki ve halen bugün Ortaasyalıların (Türkistan) yaşayış tarzlarının aynıdır. Yemeklerini pişirilmiş toprak kaplarda yerler. Bağdaş kurup otururlar. Hayvancı ve ziraatçilerdir. İyi ata binmesini bilirler. Cengaverdirler. Irk tarihinin Türk bahsinde geçirdiği her şeyi şahıslarında cem etmiş bulunan Ağrı halkı tek bir infirak göstermeyecek kadar ananelerine sadık kalmışlardır.
Mülhakatın ve hele merkezin ihtiyaçları:
İki ilk okulu ve bir de ortaokulu bulunan Karaköse bir liseyi mükemmelen besleyecek durumdadır. Çünkü bir zamanlar Beyazit'te Lise varken o liseyi her nedense kapatmış ve senelerce bir ilk okulla idare etmişler, yalnız üç seneden beridir ki açılan bir ortaokulu ve Erciş, Bulanık ve Muş ortaokullarının verecekleri talebelerle burada açılacak bir lise mükemmelen talebe bulabilir.
Senenin bir çok aylarının kış olması ve yollarının bozuk bulunması hele Tahir gediğinin amansız kapanışı burada motorlu vasıtaları kışın tamamı ile hareketsiz bırakmaktadır. Bunun için Horasan demir yolunun Karaköse'ye kadar uzanması iyi olacaktır.
Bir memleket hastahanesi bulunan Karaköse'nin hastane derdi belli başlı dertleri arasında yer alır. Çünkü kendisini idare edemeyecek durumda bulunan Özel idarenin elinde olan bu amme müessesesi şimdi çok acı durumda bulunmaktadır. Bu müessesinin muvazenci umumiyeye alınması her cihetten faydalı olacaktır.
-----------------------------------------------------------------------------
Kaynak: https://issuu.com/canerkara/docs/orkun_28._say__
Alperen İnce'ye teşekkür ederiz.
Yorumlar
Yorum Gönder