Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Öne Çıkanlar

İBRETİ | YARALIYIM DEĞME BANA

En son yayınlar

TÜRKÇÜLÜK DÜŞMANLIĞINDA SİNSİ BİR YOL | NEJDET SANÇAR

Ötüken - Ocak 1974

ÜÇ AYAK BİR ŞAFAK | ÖMER LÜTFİ METE

kahpe kayışında bileniyor bıçak üç ayak bir şafak celep örfü ahkam olmuş babam kasap vezir el oğluna bayram olmuş kuzular sağ enir üç ayak bir şafak ahd etmiş babam beni boğazlayacak topal tahtırevalli hak fidyeler takas olmuş binilen dala iner nacak intihar kısas olmuş usul bitirim, esas bitirim kabul bitirim, kıyas bitirim sarışın değilmişim kara kaş kara göz yasak has anadan gelmişim öz ocağımda öz yasak üç ayak bir şafak bir kaç sefil gözde nesil yırtılan nazlı bayrak gözüme bağlı mendil ben kırk kere ismail babam bir kere ibrahim değil babam asil babam adil babam katil yaşımdan bir çağ yürüdüm gece susadı gündüze bir kızıl elmaydım çürüdüm halden hale geze geze onlar sığmadılar hiç bir şeye onlar ki herkesten yeğimdeler hiç bir şeye sığmadılar diye benim geçimsiz yüreğimdeler... childofbodom'a teşekkürler.

HALK - AYDIN KOPUKLUĞU | ALPARSLAN TÜRKEŞ

Halk - Aydın Kopukluğu        Yetişkinler, aydınlar halktan kopmamalı, halka doğru gitmelidir. Halka doğru gitmeli ve halktan millî kültürü öğrenmeli, halka medeniyeti götürmelidir. Halktan millî kültürü öğrenmelidir; çünkü millî kültürün kaynağı aydın tabakadan ziyade halktır. Halkla aydın arasında bir kopukluk, bir uçurum olmamalıdır. Eğer halkla aydın arasında bir uçurum varsa aydın zümre halkı düşünmüyor, ona yüksekten bakıyorsa o millet kalkınamaz. Bir diğer meselemiz de aydınlarımızın iyi yetiştirilmemiş olmasıdır. Memleketimizin aydınları birçok yıllardan beri Türk halkına yabancı, Türk halkından uzaklaşacak bir eğitim görmektedirler. Ve öyle bir zihniyetle yetişmektedirler, öyle bir zihniyet aşılanmaktadır. Lise tahsili yapan, ortaokul tahsili yapan ve liseden daha yüksek tahsil yapan, eğitim ve öğrenim yapan memleket çocukları bir daha halkın içine dönmemekte, halkın hayatına ortak olmaya yanaşmamakta, bunun yerine İstanbul, Ankara gibi birkaç şehrin konforlu hayatı içi

MİLLİ BİRLİK | ALPARSLAN TÜRKEŞ

Milli Birlik Milletimizin gelişebilmesi, kalkınabilmesi için her şeyden evvel milli benliğine, milli varlığına dönmesi lazımdır. Bir milletin yükselmesi, milli değer­ler meydana getirmesiyle, milli değerlere kıymet ver­mesiyle mümkün olur. Milletler milli ahlak sahibi olursa, tarihine, dinine, imanına, törelerine sahip olursa gücünü kuvvetini muhafaza edebilir, gelişip yükselebilir. Kendi benliğinden uzaklaşan, benliğini hor gören, kendi kendini beğenmeyen, başka millet­leri kendinden üstün zanneden, başkalarını kopya eden ve bunu bir marifet, gibi kabul eden bir millet kökünden kopan bir çınar gibi, kendini kaybetmiş, çoktan ölmüş olur. Onun için bizim milletimizi kalkındırmak için açtığımız mücadelede her şeyden önce üzerinde durduğumuz husus: Biz Türk'üz, kendimize benzeriz. Kuvvetli, vasıflı, meziyetli, ahlaklı bir milletiz. Başkalarından aşağı, başkalarından eksik bir tarafımız yoktur. Başkalarını kopya ederek yükselmemiz mümkün değildir. Kendi benliğimize güveneceğiz.

GENÇLERE HİTAP | ALPARSLAN TÜRKEŞ

Gençlere Hitap                                                Genç arkadaşlarım; Aziz gençler; biz devlet idaresini Türk miletinin tarihi kıymet hükümlerine; maşeri vicdanlarına, islami ahlakına dayandırmanın lüzum ve zaruretine dava ediyoruz, bu unsurlara dayanarak güç ve kuvvet kazanacağına inanıyoruz. Daha da ileri giderek diyoruz ki, milli,ahlaki, tarihi vasıflarımızı inkar ederek, değiştirerek, kısacası Türklükten çıkarak kuvvet kazanalıcaksa bunun karşısındayız. ''Zira kurt karın doyurmak için köpekliğe razı olmaz''. Aziz arkadaşlarım, Milletimiz tarihin hangi çağında kendinden başkalarına özenmiş, başkalarına benzemeye gayret etmişse zaafa düşmüş ve devleti dağılmıştır. Ne zaman kendine dönmüş, kendi benliğinin cevherine dayanmışsa dünyayı titreten bir güç olmuştur.   Bilge Kağanın Orhun taşlarına kazdığı ebedi öğüt gerçeği bildiriyor.   ''Ey Türk titre kendine dön'' Kendine dönüş başlamıştır. Yıllar yılı suçmuş gibi görünen milliye

HÜRRİYET KASİDESİ VE GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ | NAMIK KEMAL, M. BAHADIRHAN DİNÇASLAN

HÜRRİYET KASİDESİ Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selametten Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten Asrın hükümlerini sadakat ve selametten çıkmış görüp Çekildik izzet ve talih ile hükümet kapısından Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez ianetten Kendini insan bilenler halka hizmetten usanmaz İ nsanlık sahibi olanlar mazluma yardımdan el çekmez Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten Millet hakir olduysa şanı eksilir sanma Cevher yere düşünce kadir ve kıymetten de düşmez Vücudun kim hamir-i mâyesi hâk-i vatandandır Ne gam rah-ı vatanda hak olursa cevr ü mihnetten Vücudun ki hamuru ve mayası vatan toprağındandır Vatan yolunda çile ve sıkıntı ile toprak olursa gam değildir Muini zalimin dünyada erbab-ı denaettir Köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insafa hizmetten Zalimin yardımcısı dünyada alçaklık erbabıdır Acımasız avcıya hizmet etmekten zevk alan anca