Ana içeriğe atla

MİLLİ BİRLİK | ALPARSLAN TÜRKEŞ

Milli Birlik

Milletimizin gelişebilmesi, kalkınabilmesi için her şeyden evvel milli benliğine, milli varlığına dönmesi lazımdır. Bir milletin yükselmesi, milli değer­ler meydana getirmesiyle, milli değerlere kıymet ver­mesiyle mümkün olur. Milletler milli ahlak sahibi olursa, tarihine, dinine, imanına, törelerine sahip olursa gücünü kuvvetini muhafaza edebilir, gelişip yükselebilir. Kendi benliğinden uzaklaşan, benliğini hor gören, kendi kendini beğenmeyen, başka millet­leri kendinden üstün zanneden, başkalarını kopya eden ve bunu bir marifet, gibi kabul eden bir millet kökünden kopan bir çınar gibi, kendini kaybetmiş, çoktan ölmüş olur.



Onun için bizim milletimizi kalkındırmak için açtığımız mücadelede her şeyden önce üzerinde durduğumuz husus: Biz Türk'üz, kendimize benzeriz. Kuvvetli, vasıflı, meziyetli, ahlaklı bir milletiz. Başkalarından aşağı, başkalarından eksik bir tarafımız yoktur. Başkalarını kopya ederek yükselmemiz mümkün değildir. Kendi benliğimize güveneceğiz.

Kendimize dayanacağız, kendi özelliklerimize dönece­ğiz, kendi milli adetlerimize, ahlakımıza döneceğiz. Ama modern ilmi, modern tekniği de alıp, onda da bir an önce yükselmenin çarelerini bulmak suretiyle memleketin kalkınmasını sağlayacağız.



Kalkınma faaliyetlerinde, bir milletin yaşaması, gelişmesi faaliyetlerinde her şeyden evvel düşünülecek bazı önemli başka meseleler de vardır. Bu mese­lelerin başında o milletin milli birliğinin korunması içi güvenliğinin teminat altında bulunması, vatan topraklarının bütünlüğünün korunması meselesi ge­lir. Bugün Türkiye'miz gerek vatan bütünlüğümüze kastetme bakımından, gerek milli bütünlüğümüze, milli varlığımıza kastetme bakımından ciddi fesat hareketleriyle karşı karşıyadır. Bu fesat hareketleri­nin başında, bütün fesat hareketlerinin anası olan komünizm gelmektedir. Komünizmin bir kanadının altında mezhepçilik, diğerinde partizanlık gibi bir ta­kım fesat hareketleri yatmakta, bu fesat hareketleri komünizm tarafından beslenmekte ve. yürütülmek­tedir. Bu fesat hareketlerinin hedefi Türk Milletini içten zaafa uğratmak, Türk Milletinin birlik beraber­liğini parçalamak, Türk vatanının bütünlüğünü bozmaktır.



Şimdi, burada komünizmin ne olduğu üzerinde uzunca durmağa lüzum görmüyorum. Komünizm yüz sene evvel, yüz seneden daha eski bir zamanda, ya­bancı bir memlekette, bir Yahudi tarafından ortaya atılmış bir fikirdir. Bugün ilmi sağlamlığı, değeri kalmamış; yapılan incelemeler, tenkitler neticesinde tutulacak bir tarafı kalmamış bir fikir, bir görüştür. Üstelik gerek milliyet fikrine, gerek din fikrine, gerekse aile fikrine aykırı bir görüştür. Dünyanın ta­nıdığı en vahşi, en korkunç emperyalizmin, Moskof emperyalizminin milletleri esir etmek için kullandığı bir yem, bir aldatma vasıtasıdır. Bugün komünizmin tuzağına düşmüş memleketlere göz attığımızda bu durumu apaçık görmek mümkündür. Macaristan'ın, Çekoslovakya'nın başına gelen olaylar, bize bunun hakkında kâfi fikir verecek durumdadır, Güzel Türkiye'mizde de bu tip olaylar, dışardan idare edilen hain eller tarafından tezgâhlanmakta, birlik-beraber­liğimize kasteden bu kışkırtma yürütülmektedir. Bu kışkırtmaların hedefi, birlik beraber1iği bozmak, Türkiye'yi parçalayarak ele geçirmek, Türkiye'yi düş­manlarının kucağına teslim etmektir. Bu kışkırtmaların arkasında Türk'e hıyanet vardır, arkasında Türk Milletine, Türk Vatanına suikast vardır.

Biz Türkiye'yi geliştirmek, kalkındırmak isteyen Türk Mi1liyetçileri olarak birlik ve beraberliğimizi zedeleyecek, ortadan kaldıracak her harekete karşı duracak, onu yok etmeye ortadan kaldırmaya çalışacağız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HÜRRİYET KASİDESİ VE GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ | NAMIK KEMAL, M. BAHADIRHAN DİNÇASLAN

HÜRRİYET KASİDESİ Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selametten Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten Asrın hükümlerini sadakat ve selametten çıkmış görüp Çekildik izzet ve talih ile hükümet kapısından Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez ianetten Kendini insan bilenler halka hizmetten usanmaz İ nsanlık sahibi olanlar mazluma yardımdan el çekmez Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten Millet hakir olduysa şanı eksilir sanma Cevher yere düşünce kadir ve kıymetten de düşmez Vücudun kim hamir-i mâyesi hâk-i vatandandır Ne gam rah-ı vatanda hak olursa cevr ü mihnetten Vücudun ki hamuru ve mayası vatan toprağındandır Vatan yolunda çile ve sıkıntı ile toprak olursa gam değildir Muini zalimin dünyada erbab-ı denaettir Köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insafa hizmetten Zalimin yardımcısı dünyada alçaklık erbabıdır Acımasız avcıya hizmet etmekten zevk alan anca

ÜÇ AYAK BİR ŞAFAK | ÖMER LÜTFİ METE

kahpe kayışında bileniyor bıçak üç ayak bir şafak celep örfü ahkam olmuş babam kasap vezir el oğluna bayram olmuş kuzular sağ enir üç ayak bir şafak ahd etmiş babam beni boğazlayacak topal tahtırevalli hak fidyeler takas olmuş binilen dala iner nacak intihar kısas olmuş usul bitirim, esas bitirim kabul bitirim, kıyas bitirim sarışın değilmişim kara kaş kara göz yasak has anadan gelmişim öz ocağımda öz yasak üç ayak bir şafak bir kaç sefil gözde nesil yırtılan nazlı bayrak gözüme bağlı mendil ben kırk kere ismail babam bir kere ibrahim değil babam asil babam adil babam katil yaşımdan bir çağ yürüdüm gece susadı gündüze bir kızıl elmaydım çürüdüm halden hale geze geze onlar sığmadılar hiç bir şeye onlar ki herkesten yeğimdeler hiç bir şeye sığmadılar diye benim geçimsiz yüreğimdeler... childofbodom'a teşekkürler.

AĞRILI ÜLKÜCÜ ŞEHİT | MUSTAFA YARDIMCI

Ağrı Ülkü Ocakları | Ortadaki Şehit Mustafa Yardımcı Kaynak : METİN TURHAN ÜLKÜCÜ ŞEHİT MUSTAFA YARDIMCI ŞEHİT OLDUĞU TARİH : 16 KASIM 1977 ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: AĞRI-DOĞUBAYAZIT DOĞDUĞU YER: AĞRI-DOĞUBAYAZIT 19 yaşındaydı. Yeni evlenmişti. Üç aylık evliydi. Ağrı ili Doğubayazıt ilçesinde ailece oturuyorlardı. Aile çevrece sevilen ve saygı duyulan bir aileydi. Erzurum Kazım Karabekir Eğitim Enstitüsünde okuyordu. Aile Mustafa’nın şehit olmasından sonra Erzurum’a taşındı ve orada ticaret yapmaya başladılar. Mustafa daha öncede Doğubayazıt’a tehdit almış ve saldırıya uğramıştı. OLAY GÜNÜ: Okullar tatil olduğu için memleketindeydi Mustafa. Kardeşiyle babasının dükkanından çıktı, eve gidiyorlardı. Dükkandan daha 50-60 metre uzaklaşmamışlardı ki, 10 kişilik bölücü-devrimci komünistler yollarını kesti. Sataşmaya başladılar, küfürler ettiler. Mustafa niyetlerini anlamıştı, kardeşine kaçmasını söyledi. Kardeşi kaçmadı. Kendini savunmak için belinden zincirini