Gençlere Hitap
Genç arkadaşlarım;
Aziz gençler; biz devlet idaresini Türk miletinin tarihi kıymet hükümlerine; maşeri vicdanlarına, islami ahlakına dayandırmanın lüzum ve zaruretine dava ediyoruz, bu unsurlara dayanarak güç ve kuvvet kazanacağına inanıyoruz. Daha da ileri giderek diyoruz ki, milli,ahlaki, tarihi vasıflarımızı inkar ederek, değiştirerek, kısacası Türklükten çıkarak kuvvet kazanalıcaksa bunun karşısındayız.
''Zira kurt karın doyurmak için köpekliğe razı olmaz''.
Aziz arkadaşlarım, Milletimiz tarihin hangi çağında kendinden başkalarına özenmiş, başkalarına benzemeye gayret etmişse zaafa düşmüş ve devleti dağılmıştır. Ne zaman kendine dönmüş, kendi benliğinin cevherine dayanmışsa dünyayı titreten bir güç olmuştur.
Bilge Kağanın Orhun taşlarına kazdığı ebedi öğüt gerçeği bildiriyor.
''Ey Türk titre kendine dön''
Kendine dönüş başlamıştır. Yıllar yılı suçmuş gibi görünen milliyetçilik yeniden parlamıştır. O kadar ki, yıllardır milliyetçiliği ağzına almayan ve genç subayları, ihtiyar alimleri, üniversiteli aydınları milliyetçilikle suçlayıp Tabutluk işkencesine tabi tutan kişiler bile ''biz milliyetçiyiz'' demek zorunda kalmışlardır. Hatta oportünist, sosyalist, komünist, mason beynelmilelciler bile milliyetçi görünmek mecburiyetinde kalmışlardır. Bu büyük bir zaferdir ve kazanılmıştır.
Savaştan galip çıkan biziz; zira silahımız Türk'ün tarihi , Türk'ün maneviyatı, Türk'ün realitesi, hülasa edelim; Türk'ün kendisi idi. Onların silahı; ifsat, iftira, sövgü, yergi, menfaat, hırs, yalan, dolandı.
Anadolu'da ''Yel kayadan ne koparır'' derler. Tezvir yeli Türklük kayasına çarptı ve dağıldı.
Birinci merhale aşılmıştır, milliyetçilik, Türkçülük dosta düşmana kabul ettirilmiştir.
Şimdi ikinci devre başlamıştır, milliyetçilik siyasi ve idari tatbikata geçmelidir. Bunu da başaracağız. Bütün Türkler, 100 milyonluk Türklüğün kudretini kalbimizde duyuyoruz.
Başbuğ Alparslan Türkeş
Genç arkadaşlarım;
Aziz gençler; biz devlet idaresini Türk miletinin tarihi kıymet hükümlerine; maşeri vicdanlarına, islami ahlakına dayandırmanın lüzum ve zaruretine dava ediyoruz, bu unsurlara dayanarak güç ve kuvvet kazanacağına inanıyoruz. Daha da ileri giderek diyoruz ki, milli,ahlaki, tarihi vasıflarımızı inkar ederek, değiştirerek, kısacası Türklükten çıkarak kuvvet kazanalıcaksa bunun karşısındayız.
''Zira kurt karın doyurmak için köpekliğe razı olmaz''.
Aziz arkadaşlarım, Milletimiz tarihin hangi çağında kendinden başkalarına özenmiş, başkalarına benzemeye gayret etmişse zaafa düşmüş ve devleti dağılmıştır. Ne zaman kendine dönmüş, kendi benliğinin cevherine dayanmışsa dünyayı titreten bir güç olmuştur.
Bilge Kağanın Orhun taşlarına kazdığı ebedi öğüt gerçeği bildiriyor.
''Ey Türk titre kendine dön''
Kendine dönüş başlamıştır. Yıllar yılı suçmuş gibi görünen milliyetçilik yeniden parlamıştır. O kadar ki, yıllardır milliyetçiliği ağzına almayan ve genç subayları, ihtiyar alimleri, üniversiteli aydınları milliyetçilikle suçlayıp Tabutluk işkencesine tabi tutan kişiler bile ''biz milliyetçiyiz'' demek zorunda kalmışlardır. Hatta oportünist, sosyalist, komünist, mason beynelmilelciler bile milliyetçi görünmek mecburiyetinde kalmışlardır. Bu büyük bir zaferdir ve kazanılmıştır.
Savaştan galip çıkan biziz; zira silahımız Türk'ün tarihi , Türk'ün maneviyatı, Türk'ün realitesi, hülasa edelim; Türk'ün kendisi idi. Onların silahı; ifsat, iftira, sövgü, yergi, menfaat, hırs, yalan, dolandı.
Anadolu'da ''Yel kayadan ne koparır'' derler. Tezvir yeli Türklük kayasına çarptı ve dağıldı.
Birinci merhale aşılmıştır, milliyetçilik, Türkçülük dosta düşmana kabul ettirilmiştir.
Şimdi ikinci devre başlamıştır, milliyetçilik siyasi ve idari tatbikata geçmelidir. Bunu da başaracağız. Bütün Türkler, 100 milyonluk Türklüğün kudretini kalbimizde duyuyoruz.
Başbuğ Alparslan Türkeş
Yorumlar
Yorum Gönder