Ana içeriğe atla

YENİLMEZ VE BAŞEĞMEZ TÜRK MİLLİYETÇİLERİNE | ALPARSLAN TÜRKEŞ

İnsanların ve toplumların mutluluğu sağlıklı ve mutlu bulunmalarıyla başlar. Kendi kendi kendine yeterli ve kendi gücüyle yaşayabilen kişi ve toplum olmak insanlık şerefinin başlıca şartını teşkil eder. Bunun için düşünmek ve çalışmak , kişiler ve toplumlar için yükselişin biricik yoludur.

 Bu sebepten insanlar ergenlik kazandığı çağdan itibaren toplum içindeki yerlerini ve hedeflerini tayin ederek çalışmak zorundadırlar. Bir milletin yükselişi , her şeyden önce insan sevgisi ve insanlara yararlı olma , insan varlığına saygı gösterme esasına dayanan manevi yüksek inanç sahibi bulunmasına ihtiyaç göstermektir. Diğer insanların olayların ve tabiat tesirlerinin önünde baş eğmeye uşaklığa mecbur kalmak insanlık için en aşağılatıcı bir durumdur. Büyüklüğü düşünmek yüceliği istemek kişileri ve toplumları mutluluğa götürecek şerefli bir yoldur. Büyüklük ve yüceliğin başı manevi büyüklük inanç ve sevgi yüceliği ve gerçeklere karşı saygı ile bilgili olmaktır. Bilgi insanı karanlıktan kurtaran ışıktır. Madde alanındaki zenginlik ve toplumların refahı ile iktisadi yüksekliği , manevi büyüklükten ve yücelikten kaynağını alır.

 Milliyetçi Hareket ; Türk Milletinin içinde bulunduğu yoksulluk , geri kalmışlıktan ve zayıflıktan kısa zamanda sıyrılıp , kalkınması için; Türk Milletine büyük olmayı , büyük düşünmeyi büyük ülkü sahibi olmayı ve manevi yüceliği hedef olarak , çare olarak ve metot olarak göstermektedir.

 Yıllar yılıdır üst üste gelen felaketler, darlıklar ve sıkıntılar , çelimsiz ruhlarda yılgınlıklara sebep olmuştur. Bunun yanı sıra düşman milletlerin kültür ve ideoloji saldırıları ve manevi istilaları bizleri sözde gerçekçilik veya akılcılık perdesi arkasında kendimizi hor görmek ve küçüklüğü kabullenmek , küçük düşünmeyi bir hüner sayma bataklığına yuvarlamıştır. Büyük düşünmek ,millet olarak büyümeyi istemek ve yüceliğe ulaşmayı dilemek tehlikeli ve zararlı görülür olmuştur. İşte , yeni sömürgeciliğin (neo-kolonizm) gizli metodu budur. Sömürmek istediği yıkmak istediği milletleri aşağılık görüşlere inandırmak, kölelik zincirine vurmaktır. Türk milliyetçileri olarak Türk Milletini her çeşit kölelikten , esirlikten korumak ve kurtarmak mücadelesindeyiz.

 Türk Milleti için kurtuluş ve yükseliş çaresi , kendi dini inançlarıyla milliyetçilik ülküsüne sarılmaktır. Türk milleti için kısa zamanda kısa yoldan kurtuluş ve yükseliş Milli Türk ideolojisi ve Milli Türk doktrini Dokuz Işık'tadır. Kendi varlığıyla hızlı bir şekilde kalkınan yabancılardan yardım beklemekten ve başkalarına sığınmaktan kurtulmuş bir Türkiye ancak büyük Türk Doktrini Dokuz Işık 'la mümkün olacaktır.

 Hedefimiz büyük, güçlü , kudretli , müreffeh Türkiye'dir. Yenilmez ve baş eğmez Türk Milliyetçilerinin yürüyüşünün sonunda kurtuluş vardır, zafer vardır , şeref ve büyüklük vardır. Sizlere yarının ufuklarından doğacak zafer günlerini müjdeliyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HÜRRİYET KASİDESİ VE GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ | NAMIK KEMAL, M. BAHADIRHAN DİNÇASLAN

HÜRRİYET KASİDESİ Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selametten Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten Asrın hükümlerini sadakat ve selametten çıkmış görüp Çekildik izzet ve talih ile hükümet kapısından Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez ianetten Kendini insan bilenler halka hizmetten usanmaz İ nsanlık sahibi olanlar mazluma yardımdan el çekmez Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten Millet hakir olduysa şanı eksilir sanma Cevher yere düşünce kadir ve kıymetten de düşmez Vücudun kim hamir-i mâyesi hâk-i vatandandır Ne gam rah-ı vatanda hak olursa cevr ü mihnetten Vücudun ki hamuru ve mayası vatan toprağındandır Vatan yolunda çile ve sıkıntı ile toprak olursa gam değildir Muini zalimin dünyada erbab-ı denaettir Köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insafa hizmetten Zalimin yardımcısı dünyada alçaklık erbabıdır Acımasız avcıya hizmet etmekten zevk alan anca

ÜÇ AYAK BİR ŞAFAK | ÖMER LÜTFİ METE

kahpe kayışında bileniyor bıçak üç ayak bir şafak celep örfü ahkam olmuş babam kasap vezir el oğluna bayram olmuş kuzular sağ enir üç ayak bir şafak ahd etmiş babam beni boğazlayacak topal tahtırevalli hak fidyeler takas olmuş binilen dala iner nacak intihar kısas olmuş usul bitirim, esas bitirim kabul bitirim, kıyas bitirim sarışın değilmişim kara kaş kara göz yasak has anadan gelmişim öz ocağımda öz yasak üç ayak bir şafak bir kaç sefil gözde nesil yırtılan nazlı bayrak gözüme bağlı mendil ben kırk kere ismail babam bir kere ibrahim değil babam asil babam adil babam katil yaşımdan bir çağ yürüdüm gece susadı gündüze bir kızıl elmaydım çürüdüm halden hale geze geze onlar sığmadılar hiç bir şeye onlar ki herkesten yeğimdeler hiç bir şeye sığmadılar diye benim geçimsiz yüreğimdeler... childofbodom'a teşekkürler.

AĞRILI ÜLKÜCÜ ŞEHİT | MUSTAFA YARDIMCI

Ağrı Ülkü Ocakları | Ortadaki Şehit Mustafa Yardımcı Kaynak : METİN TURHAN ÜLKÜCÜ ŞEHİT MUSTAFA YARDIMCI ŞEHİT OLDUĞU TARİH : 16 KASIM 1977 ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: AĞRI-DOĞUBAYAZIT DOĞDUĞU YER: AĞRI-DOĞUBAYAZIT 19 yaşındaydı. Yeni evlenmişti. Üç aylık evliydi. Ağrı ili Doğubayazıt ilçesinde ailece oturuyorlardı. Aile çevrece sevilen ve saygı duyulan bir aileydi. Erzurum Kazım Karabekir Eğitim Enstitüsünde okuyordu. Aile Mustafa’nın şehit olmasından sonra Erzurum’a taşındı ve orada ticaret yapmaya başladılar. Mustafa daha öncede Doğubayazıt’a tehdit almış ve saldırıya uğramıştı. OLAY GÜNÜ: Okullar tatil olduğu için memleketindeydi Mustafa. Kardeşiyle babasının dükkanından çıktı, eve gidiyorlardı. Dükkandan daha 50-60 metre uzaklaşmamışlardı ki, 10 kişilik bölücü-devrimci komünistler yollarını kesti. Sataşmaya başladılar, küfürler ettiler. Mustafa niyetlerini anlamıştı, kardeşine kaçmasını söyledi. Kardeşi kaçmadı. Kendini savunmak için belinden zincirini